Kanayan Yaramız, Çaykur Rizespor

Kanayan Yaramız, Çaykur Rizespor

Rize’nın zorlu coğrafyasında, yaşam mücadelesi verdiğimiz yıllardı.

Elbette bu yaşam mücadelesi, bu bölgede, çok daha eski tarihlere dayanıyordu.

Fakat, benim, Rizespor hakkında ilk ve somut olarak hatırlayabildiğim yıllar (80’li), yıllara uzanıyor ve bir ömür sırtımızda gururla taşıyacağımız bir sevginin hikayesine ulaşıyordu.

Yemyeşil dağlarında, rüzgarlarla dans eden, rengarenk çiçeklerin ortasından ve bir kelebeğin ardından koşarken, ayağınız takılıp, yere düştüğünüzde, gözünüz, minnacık bir uğur böceğine ilişir ve artık onunla ilgilenmeye başlarsınız. Başınızı nereye çevirseniz, arıdan böceğe, ırmaktan dereye, çiçekten ağaca, eşsiz bir doğa arkadaşınız olmuştur.

Böylesi doğal, samimi, mert bir diyarda, takvimler 1984’ü göstermektedir. Ortaokul yıllarım. Köyümüzdeki eski, yarı ahşap evimizde kalıyoruz. Bir gün iki abiyimin birlikte kaldıkları odaya girdim. Büyük abiyimin yatağının baş tarafında asılı büyük bir poster, bir takım posteri gördüm. Gözüm, direk sarı saçli futbolcuya odaklandı. Hüsnü’ye, onu tanıyordum. Onu, sadece ben değil, arkadaşlarım değil, tüm Rize halkı değil, onu, tüm Türkiye tanıyordu. Sonra posterdeki isimleri ezberlemeye başladım. Ayakta olanlar, soldan sağa. Oturanlar soldan sağa…

Ve böylece sevgisi hep yüreğimizde kalacak olan bir takım ile tanıştık. Nereye gittiysek, bizimle beraberdi. Rize’den Türkiye’nin büyük şehirlerine taşındık. Hatta daha uzaklara, başka ülkelere gittik. Fakat onu, o, sevgiyi de hep yanımızda taşıdık. Her yıl yeni umutlar ile başladığımız sezonların sonları, hep hüsranla biterken, biz onu bizde bıraktığı tahribatları tamir etmekle ömrümüzü geçirdik. Biz onu, o, hep gülsün diye fedekaelik gösterirken, fakat o, bizi, bu güne dek bir kez dahi bile güldürmedi.

Zaim Akyıldız 15.04.2022 Almanya / Stuttgart

Arama Yap
Ara
Kategoriler
Yazıyı Paylaş!

Gel Birlikte Yürüyelim!

"Sen yürümeye başlayınca yol kendiliğinden görünür" Hz. Mevlana